Ufak dokunuşlar mucizeler yaratabilir.

7 Mart 2013 Perşembe

Elimin Hamuru !



Emekçi kadınlar günü!



Emekçi ne manaya gelir renkli camdan örendim ben .Haberlerde eylem yapan insanları anons ederlerken, ' emekçiler ' diye nitelendirirlerdi.O zamanlar neden insanların sokaklarda öylece bağırdığını anlamadan beynimde ,annelerin çocuklarına usul usul yerleştirdiği ' dokunma yanarsın' kategorisinin içine almıştım.Sonra sonra,yaşadıkça anlamaya başladım emekçi ne demek,kadın ne demek diye.Kadınların neden eşit sayılmak istediğini,neden sokaklarda bağıra çağıra dolandıklarını o zaman anladım.

Bana sorarsanız dünden bugüne hiçbir şey değişmedi kadınlara dair.Hala,herkes üzerimizde söz hakkına sahip.Önce babalar,sonra abiler,sırasıyla kocalar hatta kuzenler ,enişteler ,dedeler, amcalar,dayılar.Çevremizdeki her erkek üzerimizde söz sahibi olma çabasında.Hatta öylesine kabullenmişiz haldeyiz ki bu durumu; sevgililerimize dahi hangi saatte nerede olduğumuzdan ,gittiğimiz yerden kaçta dönüceğimize hatta döneceğimiz toplu taşımanın çeşidine varana kadar hesap verme zorunluluğuna getiriliyoruz.Benim türümden olan, bizden olan bayanlar  da 'ay beni çok seviyor,bak nasılda kıskanıyor' diye böbürlenip aslında kendi kuyusunu kazıyor.

Kadınlar tek başına ayakta ve hayatta kalma gücünün farkına varmadığı ve bir başkasına muhtaç olduğunu düşünmeye devam ettiği müddetçe de biz ezilen taraf olmaya mahkumuz demektir.

alıntıdır.
Ve Emekçi kadınlar gününe 1 kala,7 mart tarihinde yine bir koca cinayeti duyduldu.Bu kez haber diyarbakırdan.Sebebi elbetteki diğerlerinin aynı.Kadın boşanmak istiyor,erkek tarafı öldürüyor.Eşinin babası tarafından öldürülen 20 yaşında bir kadın ardında bir evlat ve ona sahip çıkmayan bir aile.Şimdi bu cinayetteki tüm sorumlu sizce kim ?  

Tüm sorun ve sorumlu yalnızca  Aile ! İlk okulda Toplumun en küçük yapı taşı diye öğretilen aile.

Kadınları yıllardır hazmedememiş bir toplumuz biz.Yeni yeni konuşma hakkı tanınan bir türüz.Biz de varız diyen insanlar olmak için kırk fırın ekmek yememiz gerekti yıllar boyunca.Hala daha tam manasıyla kabullenilmiş sayılmayız.Elimizin hamuruyla erkek işine karışmamız yakıştırılamıyor nedense.

Uzun lafın kısası  kadınların bir köşeye sinmesine gönlüm razı değil.Biz bloggerlar da; bir köşeden de olsa,fısıltı olarakta duyulsa bizde varız diyebiliyoruz .Biz kadınların emeğinin hiçe sayılmaması gerektiğini sağlamlaştıran bir kanıtta şu hadisle sağlanabilir;

' Yemek pişirmek,çamaşır yıkamak,ev süpürmek,çoçuğa bakmak kadınların vazifesi değildir.Bunları yapıyorsa sana ikramıdır ! '

Bu dünya lafta değil hakta ve hukukta eşit sayılmaya başlandığımızda yaşanılası bir yer haline gelecek.Ben aydınlık günlerin varlığına inanıyorum hala . 

Gelin biz umud edelim ve bir renk seçelim umudumuza; en masumunu renklerin , en beyazını aydınlığın!

Umut küçük bir çocuktur büyüyünce mutlululuk olacak olan.Mutluluğu yakalalamak umuduyla.
Tüm emekçi kadınların ellerinden öperim!







6 yorum:

Nurşen Aksoy dedi ki...

Süper anlatmışsınız biz kadınları,kaleminize sağlık..Bizi bizden başkası anlatamaz..anlayamaz..Kadınlar gününüz kutlu olsun..

Unknown dedi ki...

Teşekkür ederim nursen hanım günümüz kutlu olsun:)

birincisin dedi ki...

Çok güzel anlatmışsınız,Bende inanıyorum aydınlık günlerin varlığına bilinçli davranılarak yetiştirirken çocuklarımızı kız-erkek ayırt etmeden haklarını öğretirsek durumu değiştirebiliriz.Sizinde kadınlar gününüz kutlu olsun.Sevgiler:)

Unknown dedi ki...

Bu dünyanın kaderi kadınların ellerindedir.Kadın annedir:)Sevgiler

Pumpulininmutfagi dedi ki...

Ne kadar güzel yazmışşınız hayran kaldım
Elinizie,yüreğinize sağlık
Bir renk seçtim bende en beyazın aydınlığını:)
Sevgilerimle:)

Unknown dedi ki...

Beyaz yalnız masumiyetin değil aynı zamanda aydınlığın işaretidir en gerçeğidir renklerin.Uğur getirsin renginiz:) Sevgilerimle