Domates çorbası, domatesli makarna, domates dolması gibi ana yemeklerin haricinde bu kırmızı sebzenin hayatımızdaki yeri oldukça sağlamdır. Türk mutfağında yemek pişirmenin teorisi oldukça basit; soğanı kavur, bir kaşık salça ekle, 2 domates rendele ve hooop gelsin sebzeler,etler... Bu sıralamayı ezberlediğinizde artık evin kahraman aşçı adayı oldunuz demektir.Önemli olan nokta domatesi mevsiminde kullanmaktır ki bu yüzden ülkemizde yaz mevsimi kışlık sosların hazırlandığı, kadınların karınca gibi çalıştığı bir mevsimdir. Sabahları bazen zeytinyağı ve kekikle bezenip gelir önümüze bazen kurutulmuş haliyle bir somun ekmek içerisinde.Fakirinde,zengininde salatasında vardır o. Anlayacağınız Domates hepimizi eşitler :) Ben domatesin bana gelişini en çok menemen haliyle sevdim.Bu yüzden biber domatesin sevgilisi,salatalık ise kadim dostudur.Eğer bu beton yığını yaşantılarımızın arasında bir kaçınız şanslı olanlardansanız ve nefes alacak bir karış toprağınız varsa çevrenizde durmayın,ekin bu kırmızı sebzeciği.
2 yorum:
kendi ektiğini yemek gibisi yoktur herhalde..
yeşilden kırmızıya renk geçişini seyretmek oldukça hoşnut ediyor insanı.
Yorum Gönder